Wednesday, February 22, 2012

Made in Finland

Bir suredir gozume ilisiyor, Gittigidiyor olsun Sahibinden olsun, benzer siteler uzerinde adi sani duyulmamis telefonlari "Made in Finland"  diye satiyorlar. Belki inananiz vardir diye söyluyorum...Yok oyle bir sey ! Burada Nokia'nin bazi modelleri haric hic bir telefon uretilmiyor.


O gördukleriniz muhtelemen sahte, Cin uretimi, SAR (elektromanyetik radyasyon degeri) testinden gecememis (zati Turkiyede dogru duzgun test ortami bile yok!) aletlerdir. 


Dusunun bir kere! Hic bir Avrupa ulkesinde veya Amerika'da cift hatli telefon satilmazken (resmi olarak) Turkiye mi öncelikli ?

Sabirli bir Millet....

Evet, yine uzun suredir yazmadım. Bugun yine dayanamadigim bir gun. Bunu yazmam sart. Ilk geldiğim zamanlarda, Finlandiya'nın Türkiye'ye göre daha pozitif yanlarını gördüğüm kesindi. 


Ancak bizim alistigimiz şeylerin aslında bize ne kadar da ters geldiğini artık daha net görebiliyorum ; tabii sebeplerini de. 


Hayat çok agir: Özellikle, İstanbul gibi 12,000,000 insani barındıran bir mega kentten gelen biri olarak, yıllarca mega kentin sorunlarına kafayı takmis olmanın aslında bizlerde hep daha iyisini isteme aliskanligina dönmüş olduğunu da rahatça anlayabiliyorum. Kötu bir aliskanlik belki de. 


Belki de buyuksehirde yasayan bizler bir cok seyimizin devlet ve/veya ozel sektor tarafindan kolaylastirildiginin farkina varmiyoruz. Telefon/internet bankaciligi, yatirim imkanlari, saglik sistemi, sosyal hizmetler, tasimacilik vs. diye liste uzar gider. Sanirim mega kenti kontrol etmenin de baska bir yolu yok. Bir cok hizmeti otomatige baglayarak. 


Finlandiya gibi dunyaya ultramodern gorunen bir ulkenin aslinda bazi konularda ne kadar da ultrageri oldugunu siralayayim:


Saglik Hizmeti: Her ne kadar devlet herkese sosyal guvenlik adi altinda saglik hizmeti verse de, odenilen sigorta bedeli haricinde cuzi de olsa sizlerden ek ucretler alarak yapiyor. Online randevu sistemi yok. Ornegin bir test yaptiracaksiniz, ya telefon edip randevu aliyorsunuz (en erken 2 gun sonraya gun verirler) ya da sabah 8'de yerel saglik merkezlerine gidip sira numarasi alip beklemeniz gerekiyor. (Bu kadari biraz tanidik di mi ?) Ancak ne var ki, doktorlarin bazilari ingilizce konusamiyor. hik mik...Hele ki, önemli bir rahatsizliginiz varsa ayvayi yediniz demektir, cunku bu hekimler butun is yasamlari boyunca gunde 10-15 hastadan daha fazlasina bakabilmis degil. Dahasi bazilari var ki, bir rontgen, MR, endoskopi, mikrobiyoloji gibi departmanlarin yazdigi raporlari anlayabilecek kapasitede degiller. Sonuc ? 


Sizleri devlet hastanesine havale ediyorlar. Ha, ne zamana ? Bunu size onunuzdeki 2 ay icinde posta yolu ile bildiriyorlar. Bu zamana kadar istediginiz kadar arayabilir, durumun aciliyetini bildirebilirsiz, sonuc pek degismiyor. Diyelim oldu ya posta geldi, postada belirtilen test/operasyon tarihi, muhtelemen 30 gun sonraya hedefleniyor (Cok acilse, acil servis bakip yonlendiriyor). Oyle endoskopide filan Turkiye'deki gibi uyuttuklarini da zannetmeyin, avaziniz ciktigi kadar bagirma hakkina sahipsiniz ! Neyse, diyelim testlerinizi yaptirdiniz, sonuclari takriben 40 gun icinde posta yolu ile size bildiriliyor. Yine muayene olmaniz gerekiyorsa da 30 gun sonrasinda zaman icine randevu veriliyor, tabii hala hayattaysaniz !


Göz ! Hani goz muayenesi yaptirirsiniz, ardindan da hemen yandaki gozlukcuye gider saatlerce cerceve bakip, sonra da ertesi gun gider camlari takilmis yeni gozluklerinizi alirsiniz ya ? Iste o Helsinki'de de olsaniz pek öyle yurumuyor. Göz muayenesini gözlukculer yapiyor. Saglik ocagina da gitseniz, sizi gözlukcuye havale ediyor, tabii ki tarih 30-40 sonrasina ! Gözlukculer kendi göz doktorlarini calistiriyorlar. Hadi diyelim muayene gununuz geldi, muayene oldunuz, doktor size cam yazdi. Eyvah ! Fiyatlari 75-250 € arasinda bulunan kisitli modeller arasindan (bakin cogu ayni tip gözluk takar) gözlugunuzu begendikten sonra firma size gozlugunuzun takriben 4 ile 6 hafta sonrasinda hazir olacagini size SMS ile bildirecegini söyler. Sonrasinda gozluklerinizi ve recetenizi muhtemelen Rusya, Estonya gibi ulkelere yollayarak camini kestirir. Bu sebeple Finlandiya'da gözluk kullanan bir cok kisi, en az 2 adet gözluge sahiptir ki zaten gözlukculer hep bir gozluk al, digeri bedava gibi kampanyalar duzenler.


Oysa Turkiye'de herhangi bir saglik kurulusunda en fazla 1 saat icinde muayenenizi olur, merkezi bir gozlukcuden gozlugunuzu ve camini siparis eder, ertesi gun veya en gec 3 gun icinde gozlugunuze kavusursunuz...Siz, siz olun, gelirken en az 2 gozluk bulundurun. (Not! Turkiye'den siparis ederseniz cerceve pahali olsa da ince , anti refle camlari cok daha ucuza alabilir, standart PTT kargo ile 6 gunde teslim alabilirsiniz).


Bankacilik:
Bankacilik islemleri bizlerin alisageldigimizin aksine, cok agir ve formaliteli isler. Örnegin, Turkiye'den beraberinizde birikiminizi getirdiniz...Hic bir banka hesap acmaniza veya paranizi yatirmaniza izin vermeyecektir (Paranin nereden geldigini kanitlamayazsaniz: Banka dekontu vb). 


Diyelim ki hesap actiniz, sadece birikim hesabi acmaniza izin verilir. Bu hesap icin sizden aylik en az 10€ isletim ucreti alinir. Ayrica, banka karti ve internet bankaciligi hesabi tahsis edilir. Banka kartiniz ile hesabinizda para oldugu surece alisveris yapabilirsiniz (30 gun icinde kartinizi paramatiklerden ucretsiz olarak sadece 3 defa kullanabilirsiniz. Sonrasindaki her islem icin 1 Euro alirlar. Ayrica ayda en fazla 10 defa ucretsiz alisveris yapabilirsiniz, sonrasinda her kart kullanimi icin sizden 1 Euro alacaklardir!). 


Sakin oyle sifrematik filan beklemeyin, size verilecek banka karti buyuklugunde bir sifre karti ile uzerinde yazili bulunan kombinasyonlari kullanmak zorundasiniz. Kombinasyonlar bittiginde bankaya gidip yeni bir tane almaniz gerek !


Internet bankaciliginda havale ve hesaptan hesaba transfer haricinde bir islem de beklemeyin. Finlilerin tum fatura kurumlari belli de olsa, online bankacilik islemlerinde bilindik tum Turk bankalarinda oldugu gibi kurum secme, fatura goruntuleme gibi secenekleri bulunmuyor. Sadece IBAN hesap numarasi, fatura referans numarasi ve tutar haneleri bulunuyor. Neyse ki en azindan Ingilizce...Hata mi yaptiniz...iste bittiginiz an...cagri merkezine 24 saat icinde size geri donebilecek randevu alabilirsiniz ! Bu arada calisma saatleri haftaici 10:00-16:00 arasi.


Eger Turkiyeye EFT (Swift) transferi yapacaksaniz en az 40 Euroyu gözden cikartmalisiniz.Gecen gun deneme amacli Turkiye'deki hesabima 100 euro yolladim, 62 euro olarak hesaba gecmis ! O da yalnis hesap numarasi verdigimden hesaba gecemeyip geri geldi...34 euro olarak...


Oyle likit fon alis/satisi, filan gibi yatirim islemleri beklemeyin. Zati herhalde uzerine bir de para vermenizi isterler :)) 


Burada nufus Turkiyedeki gibi on milyonlarla telaffuz edilmediginden, surumden kazanmak diye bir sey söz konusu degil. Yani her islemin, hizmetin ciddi hizmet bedelleri var...Mesela banka kartinizi ayda 5 defadan fazla kullandiginizda, her kullanim icin 1 euro ucret faturasi keserler...Aylik hesap kullanim ucreti 4 eurodan baslar.


Sifrenizi mi unuttunuz, buyrun bankaya veya Destek Hattina :))


Destek Hatlari: Finlandiya'da insan calistirmanin maliyeti, diger ticari maliyetler arasinda en pahalisi oldugundan olsa gerek ki, firmalar olabildigince az eleman ile maksimum degil, olabildigi kadar is yapmaya calisiyorlar. Ne mi demek istiyorum ? Cagri merkezini mi aradiniz ? Umarim telefon pakediniz yeterlidir. Ortalama bir musteri temsilcisine/destek personeline (0.5 zekali) erisim icin bekleme sureniz (Sonera, Welho, Finnair uzerinde test edilmistir) takriben 40 dakika. Zati telefonu cevaplayan kisi eger Ingilizce konusamiyorsa, ki bir cogu ik mik konusuyor, ya sizi sonra aramaya kalkacaktir, ya da baska birine paslayacaktir...bu durumda bir 40 dakika daha bekleyebilirsiniz. Teknik bir konuyu dile getirdiginizde kisi sorunu zati teknik birilerine iletmeye calisacaktir, merak etmeyin 48 saat icinde size donuluyor...cözum ile mi ? o ne ? :)) Calisma saatleri haftaici 10:00-16:00 arasi.


Kargo: Yurticindeki kargo tasimaciligi icler acisi. Motor kurye yok, hizli kurye yok, ya kurye yok. Genel posta ve paket tasimaciligini Posti (Finlandiya Posta Isletmesi) gerceklestiriyor. Postaneye gidip pakedinizi takriben 20 dk kuyrukta bekledikten sonra veriyorsunuz. Tabii ki de adrese teslim degil ! Ha, secenek olarak mevcut ancak hayli pahali oldugundan, pakediniz adresinize en yakin olan supermarkete gidiyor, adresinize gelen tutanak ve kimliginiz ile teslim aliyorsunuz.


Insaat: Isgucu gerektirdiginden ve isciye ciddi onem verildiginden olsa gerek ki, burada insaat denilen konu en uzun suren konu sanirim. Isciler ciddi ucretlere calistiriliyor. Ayrica konuya ciddi önem veriliyor. Örnegin, evimin önundeki caddenin ve kaldirimin 80 metrelik bolumunun altina yeni kunklerin dosenmesi, asfaltlanmasi, mini doner kavsak yapim islemi takriben 17 aydir devam ediyor (bu yaziyi ilk yazmaya basladigimda, 11 ay demistim!). Her dosenen kunk, boru, tablo icin topograf ve muhendis cagiriliyor, mallarin hic biri elde iscilerce tasinmadan is makinalarinca hallediliyor. Butun cevre insaat alani ikaz lamba ve levhalarinca cevriliyor ve Istanbulu aratmiyor ! Oysa Istanbul'da bile benzer bir insaat 20 gunde tamamlanir.


Ayrica iscilere ciddi önem veriliyor. Adamlari ne zaman görsem bir kösede bira veya kahve iciyorlar ! Canim aciyor dese en az 2 gun izin alabiliyorlar. Anlayacaginiz iscilik bu kadar kiyakken insaatlar kolay kolay bitmez...ki ucretleri de memurlarin aldigindan kat kat fazla...Aman memleketlim ! Sakin sen benim bu sözlerime kanip da bohcanla buralarda bitme e mi ? Bunlarin iscilerinin hepsi uzun uzun meslek egitimlerinden gecerek gelmislerdir, yani duvar iscisi bile diplomalidir. Bizimki gibi yok oyle isci amele kalfa muhabbeti. 


Daha aklima onlarca sey geliyor benzer bir yol cizen. Demek ki neymis ? Hic kimse mukemmel degilmis !